Günümüzde sık görülen hastalıklardan birisi de vücutta kan çoğalmasıdır.
Birçok belirtiyle kendini hissettiren vücutta kan çoğalması, hastaların yüzde 80'inde ise kendini belli etmeyebiliyor. Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu, konu hakkında detaylı bilgi verdi.Büşra Eracun Akkaya / posta.com.tr | Günümüzde birçok kişide görülmeye başlayan polisitemi, hak arasında da vücutta kan çoğalması olarak biliniyor. Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu, polisitemi hakkında bilgi verdi.
VÜCUTTA KAN FAZLALIĞI NEDEN OLUR?
Kemik iliğindeki kırmızı kan hücrelerinin fazla üretilmesi neticesinde kanda artan kırmızı kan hücresi polisitemiye neden olur diyen Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu, "Aynı şekilde plazmanın hacminde azalmaya neden olanlar polisitemi oluşumuna da sebebiyet veren durumlar arasında yer alır. Polisitemi, eritrosit (kırmızı kan hücreleri) kitlesinde artışı ifade etmektedir. Polisitemiya vera (PV) ise eritroid seride artışla birlikte, genellikle lökositoz, trombositoz, splenomegali ile karakterize kronik, klonal ve progressif bir miyeloproliferatif bir hastalığı ifade etmede kullanılır.Polisitemiya vera (PV), BCR-ABL negatif miyeloproliferatif hastalıklar arasında yer alan ve hematopoetik öncü hücrelerin artmış duyarlılığı sonucunda, kan hücrelerinin başta eritroid seri (kırmızı kan hücreleri) olmak üzere, değişken oranda granülosit (beyaz kan hücreleri), monosit ve trombositlerin (kan pulcukları) de kontrolsüz çoğalması ile karakterize klonal bir hastalıktır. Polisitemiya veralı hastaların çoğunda 9. kromozom üzerindeki Janus-tipi tirozin kinaz-2 (JAK2) geninde somatik bir nokta mutasyonu eşlik etmektedir. Arteriyel ve venöz trombozlar (damar tıkanıklığı-pıhtı) PV’de en önemli morbidite ve mortalite nedenidir" şeklinde ifade etti.
POLİSİTEMİ NASIL FARK EDİLİR?
Hastaların % 80’inde tanı sırasında herhangi bir yakınma yoktur diyen Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu, "Kalan hastaların yarısında halsizlik, baş ağrısı, ılık duş sonrası kaşıntı izlenebilir. Olguların %30’nda artmış hücre yıkımı ve histamin salınımı, mikrovasküler/ vazomotor uyarıma bağlı olarak gelişen ellerde ve ayaklarda ağrılı paresteziler (eritromelalji), terleme, kilo kaybı, dispne (nefes darlığı), baş dönmesi, görme bozuklukları, epigastrik ağrı gibi belirtiler görülebilmektedir" dedi.Vücutta kan artışının belirtilerini anlatan Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu, "Vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin üretiminin artması sonucu kanın kalınlaşması ve akışında yavaşlama olması şeklinde tanımlanan polisiteminin en yaygın belirtileri baş dönmesi, baş ağrısı ve yorgunluktur. Bunlarla birlikte polisitemi belirtileri şöyle özetlenebilir: Baş dönmesi, baş ağrısı, aşırı terleme, cilt kaşıntısı, halsizlik ve yorgunluk, kulak çınlaması, bulanık görme, avuç içi, kulak memesi ve burunda kırmız ve morumsu renk değişimi, ayaklarda yanma, sık burun ve diş eti kanaması, karın tokluğu hissi, dalak büyümesi, kan pıhtıları, göğüs ağrısı, felç, peptik ülser, gut hastalığı ve yüksek tansiyon" ifadelerini kullandı.
POLİSİTEMİ BAŞKASINA KAN VERİR Mİ?
Kan bağışında bulunmak isteyen ve kan fazlalığı olan kişilerin kan veremeyeceğini söyleyen Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu, "Polisitemia Vera'lı hastalar kan bağışında bulunmazlar. Bu hastalığının tedavisinde de kullanılan bir yöntem olan flebotomi (hastadan kan boşaltılması) işlemi yapılır , fakat alınan kan sağlıklı insanlarda kullanılamaz" dedi.
BESLENME VE YAŞAM KALİTESİ İLE İLİŞKİSİ VAR MI?
Genel bir beslenme tavsiyesi olarak polisitemi olan kişiler için de taze meyve sebze tüketmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu, "Ayrıca tam tahıl ve zeytinyağı gibi doğal yağların eklendiği Akdeniz diyeti de polisitemi hastaları için tavsiye niteliğindedir. Ancak daha sağlıklı olması adına beslenme düzeninin de doktor kontrolünde oluşturulması gerekir. Ayrıca sekonder polisiteminin en sık nedenlerinden biri olan KOAH vb akciğer hastalıkları olduğundan özellikle sigara ve tütün ürünlerinden uzak durulmalı ve kullanılmaması önerilmektedir. Ayrıca yine kan oksijen miktarının azalmasına ve dolayısıyla hb yapımının uyarılmasına neden olan yüksek irtifalı bölgelerde yaşamak da bu hastalarda önerilmemektedir" dedi.
BAŞKA HASTALIKLARA NEDEN OLUR MU?
Polisitemi sonucu yavaşlayan kan akımına bağlı olarak birçok organa zarar verebileceğini söyleyen Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu, "Kalbe, beyne ve diğer hayati organlara ulaşan oksijen miktarını azaltabilir. Diğer yandan kan pıhtılaşması da felç ve kalp krizi riskini ortaya çıkarır. Bu yüzden kansızlıkta olduğu kadar polisitemi olarak adlandırılan kan fazlalığı da tehlikeli bir hastalıktır ve tedavi edilmediği takdirde uzun vadede kemik iliğinin dışında başka bir kan kanseri çeşidi olan lösemiye (kan kanseri) yol açma riski içerir.Polisitemia vera eritrositoz, trombositoz ve splenomegali ile karakterize “proliferatif faz”dan ilerleyici miyelofibroz, bozulmuş hematopoezle karakterize “spent faz”na ve daha sonra da “post polisitemik miyeloid metaplazi” (PPMM) adı verilen son döneme ilerleme gösteren kronik miyeloproliferatif bir hastalıktır. Postpolisitemik miyeloid metaplazi ilik dışı hematopoeze bağlı ilerleyici hepatosplenomegali, ileri derecede miyelofibroz, lökoeritroblastik kan tablosu ve pansitopeni ile şekillenir ve, ortalama yaşam süresi 3 yıldan azdır. Hastaların % 25-50’sinde AML’ye dönüşüm söz konusudur. Tromboz PV hastalarının %40-50’sinde görülürken %20-40 hastada ölüm nedeni olmaktadır. Hemorajik komplikasyonlar ise %15 oranında izlenip, %10 ölüm nedeni olarak rol oynamaktadır" dedi.
KALICI TEDAVİSİ VAR MI?
Polisitemi vera olarak adlandırılan polisiteminin bilinen bir tedavisi söz konusu değildir diyen Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Songül Şerefhanoğlu, "Burada önemli olan nokta hem alyuvar sayısını hem de kanın pıhtılaşması sonucu oluşabilecek komplikasyon risklerini en aza indirmektir" dedi ve tedavi yöntemlerini sıraladı;
Flebotomi yani belirli aralıklarla hastadan kan boşaltılması işlemi, burda hedef hematokrit değerinin %45 in altında tutulması olup, 3-6 ayda bir 1 ünite şeklinde uygulanabilir.
Sitoredüktif tedavi yani hücre yapımını baskılayan ilaçlar: Hidroxiürea , Alkilleyici ajanlar (Klorambusil, Busulfan) , Anagrelid, İnterferon alfa,Tromboz oluşumunun engellenmesi amacıyla: Asetil salisilik asit ve hastanın patogenezinden de sorumlu olan JAK-2 mutasyonunu inhibe eden ajanlar: Ruxulotinib tab bu amaçla kullanılabilen ilaçlardır.
KAYNAK: POSTA GAZETESİ