SAĞLIK

KİLO ALDIRIYOR SANIYORDUK MEĞER ZAYIFLATIYORMUŞ

Vücudumuzda karbonhidratlar genelde yağlara göre kolay tercih edilen enerji kaynaklarıdır.

Vücudumuzda karbonhidratlar genelde yağlara göre kolay tercih edilen enerji kaynaklarıdır.

Yediğimiz yiyeceklerin içindeki karbonhidratların ortalama 400-500 gramı karaciğer ve kaslarda glikojen olarak sınırlı bir miktarda depolanır. Araştırmalar yetişkin bir bireyin her gün belli miktarda karbonhidrat almasının zorunlu olduğunu gösteriyor.Karbonhidratlar sinir sistemi dokuları, kırmızı kan hücreleri ve böbrekler için enerji substratıdır. Ve yoğun egzersiz sırasında kasların kasılması için ilk enerji kaynağıdır ve bunu kas glikojeni ve kan şekerinden sağlamaktadır. Beyin için de karbonhidratlar öncelikli olup alınan karbonhidratların yaklaşık yüzde 50'sini enerji olarak kullanır.Araştırmalar yetişkin bir bireyin en az 2 g/kg/gün olacak miktarda karbonhidrat almasının zorunlu olduğunu bildirmektedir. Yani kendi kilonuzun iki katına denk gelecek gram ölçüsünde karbonhidrat tükebilirsiniz.Bu düzeyin altında beslenme ile karbonhidrat alımı öncü glikoneojenik substrat olan yiyeceklerden gelen proteini ve vücut proteinlerinin kullanılmasını sağlamaktadır. Bu durum da karaciğerde glikoz olmayan maddelerden glikoz üretim artışına neden olmaktadır.Vücudumuzda karbonhidratlar genelde yağlara göre kolay tercih edilen enerji kaynakları olduğundan açlık sırasında beynin ihtiyacı olan glikozun sağlanması için kan glikoz düzeyini de oldukça dar sınırlar içinde tutmaya çalışır. Bu miktarda kanda 70-100 mg/dL arasındadır.Bu düzey, glikozun karaciğerden salınımının ve yine karaciğer, kas, yağ dokusu tarafından kullanılmasının hormonlar tarafından kontrolü ile sağlanır. Yemek yendikten sonra emilen ve hemen metabolize olmayan glikoz karaciğer ve kaslarda glikojen olarak depolanır.

Yediğimiz yiyeceklerin içindeki karbonhidratların ortalama 400-500 gramı karaciğer ve kaslarda glikojen olarak sınırlı miktarda depolanır. İnsanlarda glikozdan yani karbonhidratlardan yağ asit sentezi önemli metabolik yol değildir. Karbonhidratların vücutta yağa dönüşümü genelde fizyolojik olarak sınırlı miktarda olur.Ancak aşırı şeker, endüstriyel saflaştırılmış karbonhidrat tüketimi vücutta kullanım ve depolama kapasitesinin üzerinde hızlıca alımı kolaylaştırır, kanda şekeri artırır, depo ve kullanacak karbonhidrat alımının üzerinde bir alımı gören vücudumuz da insülin hormonu sayesinde bu ekstra şekerleri vücutta yağa dönüştürür.TAVUK ETİ İLE AYRAN BİR ARADA İKEN DEMİRİN EMİLİMİ BOZULMAZ
Her gün sosyal medyada karşıma çıkınca sizlerin de bu konuyu görüp yanlış bu bilgiyi öğreneceğinizden endişe ettiğim için hemen yazmak sizlerle gerçeği paylaşmak istedim. Hemen baştan söylemeliyim ki; hayvansal besinler ile ayran, yoğurt, peynir yemek hayvansal yiyeceğin içinde bulunan demirin emilimini olumsuz bir şekilde etkilemez. Çünkü organik demir içeren hayvansal sağlıklı besinler olan kırmızı et, tavuk ve hindi eti, deniz ürünleri özellikle yağlı balıklar yediğimizde bağırsaklar ne kadar demir aldıysak o yiyecekten hepsini emer ve gerekli yerlerde kullanmaya ya da depolanmaya gönderir.Demir minerali elektron alıp verme özelliği nedeniyle oksijen taşıması, enerji üretimi, DNA ve RNA sentezi ve katalaz dahil birçok enzimin yapısında görev aldığı için vücudumuz için de olmazsa olmazdır. Bu sebeple her gün demir içeren besinleri yiyip yemediğimizi kontrol etmemiz gerekir.Çünkü büyüme çağında çocuklarda, kas dokusunun arttığı ergenlikte, hamile ve emzirme döneminde yaşamın durağan süreçlerinden farklı olarak demire ihtiyaç artar. Ve yeterli demirden zengin beslenmemek bu fizyolojik dönemlerde de demir yetersizliği anemisinin oluşmasına olanak sağlar. Dünyada en önemli halk sağlığı sorunlarının başında gelen demir yetersizliği; dokulara yeterli demirin taşınamamasına neden olur. Yorgunluk, halsizlik, dikkatte bozukluk, öğrenme güçlüğü, solukluğun temel nedeni de budur.Demir transferi ile taşınır ve ferritin olarak depolanır. Vücudumuz demiri yararı nedeniyle sıkı bir koruma programına almıştır. Yani idareli kullanmayı geliştirdiği gibi eksikliği olduğunda da depolardan muhakkak gerekli yerlere demirin ikmalini de sağlamaya adapte bir fizyolojik potansiyel ile bizi demir eksikliğinden korumaya programlı olarak yaşamımıza devam etmemizi sağlar.C VİTAMİNİ TÜKETİN SÖZÜNÜN SIRRI
Demir diyetle hemoglobin ve miyoglobinden oluşan hayvansal kaynaklı organik yani hem demiri ve et dışı besin kaynaklı inorganik yani hem olmayan demir olarak vücudumuza alınır. Hem demiri ferröz demir +2 değerlikli hem olmayan demir ise ferrik + 3 değerliklidir. Bu nedenle de et yiyerek alınan hem demiri ile et dışı hem olmayan demirin emilim yolları farklıdır.

KAYNAK: SABAH GAZETESİ